.
.png "English"){kind=small}
“Beni şişman diyen aşağılayan ve beni küçümseyen insanlara teşekkür borçluyum. Onların alayları olmasaydı ben hala şişko kalırdım” diyor 26 kilo vermeyi başaran Nihal Bulut. Güzel bir vücuda sahip olmaya giden yolda çok sayıda diyet denemiş ama en basit yöntemin en etkili yöntem olduğu ortaya çıkmış. Nihal Hanım, bu yöntem hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Yöntem, verilen kilonun geri alınmasını da önlüyor. İşte onun etkileyici hikâyesi…
Asla kırılgan bir kız olmadım ama fazla kilolu olmak beni rahatsız etmezdi. Daha sonra kocam olan Murat ile tanıştıktan sonra daha da rahatladım. Gerçekten şişman bir insan olduğumu fark ettiğimde aklım başıma geldi.
Murat ile tanıştıktan sonra daha da rahatladım. Gerçekten şişman bir insan olduğumu fark ettiğimde aklım başıma geldi.
Murat ile 7 yıldan uzun bir süredir ilişki içindeyim, iki güzel çocuğumuz var. Ancak yakın zamana kadar, söyledikleri gibi,"ayrı yaşıyorduk.". Murat’ın kendi evi vardı. İşi çok yoğundu. Arada sırada beni ziyaret ederdi. Sonra tekrar kendi evine giderdi.
İlişkimizin en başından itibaren bana evlenmeyi teklif etmesini bekledim. Bu benim hayalimdi!
Ne zaman evlilik teklifinde bulunacaktı? Bunun hayaliyle yaşıyordum!
Hamile kaldığımda, artık kesin evleniriz diye düşündüm. Maalesef beklediğim gibi olmadı. Murat beni ziyaret etmeye, ben de onu beklemeye devam ettim…
Büyük oğlumuz doğduğunda çok mutlu olduk. Bebeği nüfusuna kaydettirdi. Bana özenle davranıyor ve her konuda yardımcı oluyordu. Bizi sevdiğini hissedebiliyordum ama kendine has şekilde seviyordu.
Oğlumun 2 yaş doğum gününde 2 haftalığına sahil kenarına tatile gitmeye karar verdik. Deniz, güneş ve kum. Tatile gitmeyi o kadar özlemiştim ki!
Antalya’da güzel bir otelde kaldık. Sıcak kumlu bir plaj ve “her şey dâhil” pansiyon, bizim için mükemmel bir seçenekti.
Plajdayken Murat'ın bir kıza çok fazla ilgi gösterdiğini fark ettim. Bir şey demedim ama ben de Murat’ı izlemeye başladım. İlk görüşte âşık olduğunu düşündüm. Fakat Murat daha sonra ilgisini başka yöne çevirdi ve farklı bir kızı, hatta ondan sonra bir başka kızı izlemeye başladı. Bu şekilde devam etti!
Çok öfkelendim! Sanki oğlumuz ve ben orada değilmişiz gibi davranıyordu.
Birden kafama dank etti. Zayıf kızlardan hoşlanıyordu!
Asla aptal bir kıskanç kadın gibi görünmek istemedim. Sakinleşmeye ve durumu analiz etmeye çalıştım. Seyrettiği kızların hepsinin tek bir ortak yanları vardı. Hepsi benim yarım kadarlardı! Bu tespit bende yıldırım çarpmış etkisine neden oldu. Demek ki zayıf kızlardan hoşlanıyormuş! Belki de ilişkimizdeki davranışının altında yatan sebep buydu???
Bir fotoğrafımızda beni kucağında tutuyor ama gözleri başka bir"sıska kız" üzerinde. Aşağıda görebilirsiniz:
Murat hiç bana vücudumu beğenmediğini söylemedi. Hiç kilo vermemi istemedi. Ama aynı zamanda, çok uzun zamandır özlediğim bir şey olan, evlilik teklifinde de bulunmadı.
Bu düşünceler beni çok gerdi. İçine girdiğim stresle ancak açık büfeden karnımı tıka basa doyurarak baş edebildim. Bu 2 hafta boyunca tek başıma üç kişilik yedim.
Tatilden dönünce tartıldım ve şok oldum. Güneşimle birlikte güneşli Antalya’dan sadece bronz tenle değil aynı zamanda 9,5 kilo alarak dönmüştüm. Sinir krizi geçirme noktasındaydım.
Zayıflama yöntemlerini internette araştırmaya başladım ama birkaç hafta sonra ikinci kez hamile olduğumu öğrendim! Tatilim kelimenin her anlamıyla verimli geçmişti. Açıkçası, içinde bulunduğum durumu düşününce, kilo verme fikrini unuttum çünkü aklım başka yerdeydi...
Her neyse, Murat'ın bir kadın olarak benden hoşlanmadığından şüphelenmeye başladım.
Murat'ın bir kadın olarak benden hoşlanmadığını düşünmeden duramıyordum. Neredeyse kürtaj olmaya karar verecektim. Neyse ki Murat'ın bu konunun konuşulmasına dahi izin vermemesi beni çok memnun etti.
Neticede ikinci bebeğimiz, bir oğlumuz daha oldu. Tarih tekerrür etti. Murat bebeği nüfusuna kaydettirdi, bizi özen, sevgi ve ilgiyle sarmaladı. Ama sadece yanımızdayken. Evde, diş fırçasının dışında ona ait tek bir şey yoktu. Bu yüzden çocuklara odaklanmaya devam ettim. Bu benim durumla başa çıkma yolumdu.
Emzirmeyi bıraktıktan sonra kilo verme düşüncesi tekrar kafamı meşgul etmeye başladı. O tatilde yaşadıklarımı unutamazdım. Murat’ın sıska kızlara sabitlenmiş hayran hayran bakışı gözlerimin önündeydi. Ve ilişkimizde hiçbir şey değişmiyordu. Hala 88 kiloydum.
88 kiloydum. Ben de karar verdim!
Değişim zamanı geldiğine karar verdim! Her türlü şeyi denedim: Belki bir düzine farklı diyet, değişik spor programları, vücut sargısı, özel masajlar, vb. Bunların hiçbirinin ya faydası olmadı ya da geçici etki etti. Verdiğim kilolar aynı hızla geri aldım.
Bir gün, Nebahat adında bir arkadaşımla karşılaştım. Pastanede alışveriş yapıyordu. İkinci çocuğumun doğumunu yaptığım hastanede o da benimle birlikte aynı zamanda doğum yapmıştı. Onu gördüğümde zor tanıdım. Hamileyken benim iki katım kadardı ama doğum yaptıktan sonra neredeyse benim üçte birim kadar kalmıştı!!!
Karşılaştığımızda selamlaşmak yerine “İnanmıyorum!” demişim. “Gözlerime inanamıyorum! Nebahat, bu gerçekten sen misin?!”
Gülerek,"Eskiden olduğundan daha zayıfım, değil mi?" dedi. Bir yandan da elindeki poğaçayı yiyordu.
“Hem de poğaça yiyorsun? Bunu nasıl başarıyorsun? Nasıl??? Ben spor, rejim, sauna, her şey denedim! Bir veya iki hafta sonunda en fazla 3 kilo verebildim. Ardından 7 kilo geri aldım!" Neredeyse ağlayacaktım. O anı çok iyi hatırlıyorum çünkü bulunduğumuz pastanedeki diğer insanlar bana bakıyordu.
Nebahat, “Nihal’ciğim, ne rejimi, ne saunası?... Sen aklını mı kaçırdın? Bir önerim var. Hadi bize gidelim. Biraz sohbet ederiz. Kocam iştedir şimdi. Oturur çay içer, konuşuruz. Ben poğaçamı yerim, sen de çay içersin" dedi. Bir yandan da sinsi bir ifadeyle bakıyordu."Sana her şeyi anlatırım. Sana gösteririm. Hatta denemen için biraz veririm bile."
“Nihal’ciğim, ne rejimi, ne saunası?... Sen aklını mı kaçırdın?”
Çok merak ettim ve davetini kabul ettim. Ayrıca, Murat ertesi gün iki haftalığına bir iş seyahatine gidecekti, bu yüzden gitmeden önce çocuklarla vakit geçirmek için evdeydi. Yani, kendime biraz zaman ayırabilirdim.
Nebahat 33 kg vermişti. Hem de emzirmeyi bıraktıktan sonra sadece 3,5 ay içinde. Rejim yapmıyordu, kendini aç bırakmıyordu, spor salonuna gitmiyordu... Her zamanki gibi yaşıyor, kendini hiçbir konuda sınırlamıyordu.
Nebahat’in vücudu bir genç kızınki gibi inceydi. Garip bir şekilde, verdiği onca kiloya rağmen cildinde hiçbir çatlak izi yoktu. Murat’ın onu seyretmekten kesinlikle zevk alacağını düşündüm.
Her şeyi ne kadar kolay elde ettiğini öğrendiğimde çok güçlü duygular yaşadım. Arzu eden her kadın için fazla kilolarından kurtulmak ne kadar kolay ve güvenli olabiliyormuş. Verdiği zayıflama tarifi, en basit anlatımla beni şok etti!
Allah'ın belası kiloları vermek için çektiğim eziyeti çok iyi hatırlıyorum. Tam bir kâbustu! Rejim yaparken hissettiğim depresyonu ve Murat'la olan sürekli tartışmalarımızı, sinir krizlerimi ve rejimi bırakıp durmadan her şeyi nasıl yediğimi hatırlayabiliyordum.
Kilo vermek için tüm o yaptıklarımın ne kadar anlamsız olduğunu görmek çok can sıkıcı çünkü kilo farklı şekilde vermelidir. Çok üzücü ama bu duygularla baş ettim çünkü artık tam olarak ne yapmam gerektiğini kesin olarak biliyordum.
Şimdi dikkatle Nebahat'in bana anlattıklarını dinleyin!
Evine vardığımızda Nebahat bana bir bardak meşrubat ikram etti. Sıradan bir meşrubat değildi. İlk başta şaşırdım ancak tadı tıpkı portakallı sıradan bir meşrubat gibiydi. Çok lezzetliydi.
“İşte ince bedenimin sırrı bu Keto Guru efervesan tabletleridir” dedi Nebahat. Bana bu içeceği yaparken kullandığı tabletin paketini gösterdi. Bunun için özel bir hazırlık yapmanıza ihtiyaç yok. Sadece bir bardak ılık suda tableti eritiyorsunuz.
“İşte ince bedenimin sırrı bu Keto Guru efervesan tabletleridir” dedi Nebahat. Bana bu içeceği yaparken kullandığı tabletin paketini gösterdi. Bunun için özel bir hazırlık yapmanıza ihtiyaç yok. Sadece bir bardak ılık suda tableti eritiyorsunuz.
Günde bir kez, tercihen sabahları içmelisiniz. O zaman vücudunuzda alacağınız tüm kaloriler gün boyu yağa dönüşmez. Bunu hayal edebiliyor musunuz? Bu bir rüya!
“Bu doğru olamaz! Gerçekten bu kadar basit mi?" diye mırıldandım.
“İnan veya inanma, bu senin bileceğin iş. Eğer zorluk çekmekten hoşlanıyorsan, bildiğin gibi devam et ve hayatını daha karmaşık hale getir. Bana ne olduğunu bilmek istedin ve sana her şeyi anlattım. Bundan sonrası sana kalmış. Ben bu ürünün satıcısı değilim, onu satın almanı sağlamak gibi bir amacım da yok. İster dene, ister deneme. Beğenmezsen, sadece su içmeye devam et. Yemeyi kesip aç da kalabilirsin, umurumda değil. Bu arada poğaça ister misin?” diye konuştu Nebahat ve bana en sevdiğim patatesli poğaçalardan teklif etti.
“Hayır teşekkürler. Ben gitsem iyi olacak gitmeliyim.”
O sırada farkında değildim ama Nebahat’le geçirdiğim 1,5 saat hayatımı değiştirecekti...
Birbirimize telefon numaralarımızı verdik ve ben ayrıldım. O sırada farkında değildim ama Nebahat’le geçirdiğim 1,5 saat hayatımı değiştirecekti...
Büyük bir kararlılıkla eve koştum. Bilgisayarımı hemen açtım ve Nebahat’in söylediği web sitesinden Keto Guru Siparişi verdim. Üç gün sonra paketi teslim aldım ve yolculuğum böylelikle başlamış oldu!
Tartıldım. Tartı, 88.4 kg gösterdi. O günden itibaren, her sabah bir bardak Keto Guru ile güne başladım.
Ertesi gün tekrar tartıldım. Bu sefer 88,5 kg’dım. 100 gram daha almıştım! Üzgün olduğumu söylemek, hislerimi açıklamaya yetmez. Panik oldum.
Hemen Nebahat'i aradım.
"Nihal, sakin ol. Kilo vermeye 4. veya 5. günde başlarsın Sen ürünü kullanmaya devam et ve önümüzdeki 5 gün boyunca tartıyı unut. Neler olduğunu göreceksin” diye cevapladı Nebahat. Söyledikleri merak uyandırıcıydı.
Ben de ürünü kullanmaya devam ettim. Her zamanki gibi beslenmeyi sürdürdüm, özel bir değişiklik yapmadım, sadece her sabah bir adet Keto Guru tableti eritip içtim. Ne olacağını heyecanla bekliyordum. Beslenme şeklimde ve yaşam tarzımdaki hiçbir şeyi değiştirmeden kilo vereceğime hala inanmıyordum.
6. gün tartıya çıktım. Heyecandan bacaklarım titriyordu. Tartının üstüne çıktım ama gözlerim sımsıkı kapalıydı. Bakmaktan korkuyordum. Birkaç saniye sonra gözlerimi açtım ve tartının gösterdiği sayıya baktım: 83,3 kg gösteriyordu.
Yeme düzenimi değiştirmeden ve hiç egzersiz yapmadan ilk 5 gün içinde 5 kg 100 gr vermiştim.
Başarımı gösteren bu ilk sayıları ezbere biliyorum. İnanılmazdı! Kalbim küt küt çarpıyordu, heyecandan nefes alamıyordum! Sonunda başardım!!!!
Bir sonraki hafta yiyeceklerim her zaman yediklerimden farklı olmadı. Tek bir şey dışında - her gün bir bardak suda bir Keto Guru tableti eritip içtim.
Sürekli tartıya çıkıp kiloma bakmamak için kendimi zorladım ama tartıya çıkmadan bile bile zayıfladığımı hissedebiliyordum. Bazen kollarımda, midemde ve baldırlarımda hoş bir sıcaklık duygusu hissediyordum. Uzun zamandır olmadığı kadar büyük bir enerjim vardı. Sürekli yorgunluk hissi kayboldu.
Bir hafta sonra tartıya tekrar çıktığımda neredeyse bayılıyordum. 74,4 kg gösteriyordu. Yani 1 haftada 9 kilo daha vermiştim.
12 günde 13 kg 700 gr zayıflamıştım!!!
Kendinizi birden bire fazla kilolarınızdan kurtulmuş olarak hayal edin. Nasıl hissedeceğinizi bir düşünün. İnsanın kendini sevdiğinde ne kadar iyi hissettiğini hayal edin. O zaman benim duygularımı anlarsınız.
Bu arada tabii kıyafetlerimin bana çok bol geldiğini fark ettim. Ama 14 kg verdiğimin farkında değildim. Bunun 2 haftadan az bir sürede gerçekleşmesine inanamadım!
Murat’ın dönmesinden iki gün önceydi. Bendeki değişikliklere Murat’ın tepkisinin ne olacağını hayal ederek bulutların üstünde dolaşıyordum, bir kelebek gibi uçabileceğimi hissediyordum. Çocuklar da babalarının dönmesini, iş gezilerinden her zaman getirdiği hediyeleri dört gözle bekliyorlardı.
Murat’ın geliş gününde şenlikli bir akşam yemeği hazırladık, enfes yemekler yaptım ve hatta uzun zamandır yapmadığım, Murat’ın en sevdiği çikolatalı pastadan bile yaptım. Artık tatlı yemekten korkmuyordum!
Masanın hazırlanmasını bitirmiştik ki Murat geldi. Kapının sesini duyan çocuklar, babalarına sarılmak için hole koştular.
Kapı açıldı. Murat ellerinde koca bir demet çiçek ve çocukların hediyeleriyle belirdi. Çocuklar hemen babalarına koştular. Murat o sırada çocukların arkasından bana doğru baktı ve ağzı bir karış açık kaldı. Elindeki kutular yere düştü. Aynı şekilde çiçekler de gitti.
Çocuklar hediyelerini açarken neşeyle zıplıyorlardı ama Murat gözlerini hala benden alamıyordu. Çiçekleri toplamak için eğildi.
Birkaç saniye sonra kapının girişinde tek başımıza kaldık. Murat, elinde çiçeklerle büyülenmiş gibi duruyordu. Kahkahalar atarak elinden çiçekleri aldım.
"Bir sorun mu var? İçeri gel!"
“Sen… Sana ne oldu? Nasıl?” Murat şaşkınlık içindeydi, ne diyeceğini bilmiyordu.
“Beni öpecek misin yoksa orada durmaya mı devam edeceksin?”
Murat birden beni belimden yakaladı, havaya kaldırdı ve bir yandan gülerken bir yandan beni öpmeye başladı. Mutluluktan uçuyordu. Görüntüme bayıldığını hissedebiliyordum .
“Bu kadar yeter, indir beni yere, ellerini yıka ve birlikte akşam yemeği yiyelim!”
Akşam Murat biraz gergindi. Çocukları yatırdıktan sonra sanki ilk seferimizmiş gibi bana adeta saldırdı. Çok sıcak, deli gibi seviştiğimiz bir geceydi. En son ne zaman bir erkek tarafından bu kadar çok arzulanmıştım, hatırlamıyorum. Tamamen tükenmiş ve yorgun halde güneşin doğmasına yakın uykuya daldık.
Ertesi sabah Murat, yeniden ailecek tatile gitmeyi teklif etti. Bu sefer 10 günlüğüne gidecektik. İş seyahati başarılı geçmiş, önemli bir ihaleyi kazanmışlar. Ödül olarak hem ikramiye hem de ekstra birkaç gün izin vermişler.
Sevinçten havalara uçuyordum. Hayatımda hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim!
O dönemde serbest muhasebecilik yapıyordum ve evden çalışıyordum. O hafta acil bir iş yoktu. Rahatlıkla bir ya da iki hafta ayırabilirdim. Murat’ın teklifini tereddütsüz kabul ettim. Çocuklar da çok sevindiler. Denize gidiyoruz diye çok heyecanlandılar!
Bu sefer Kuşadası, İzmir’i seçtik. Dört yıldızlı bir otelde iki yatak odalı bir odaydı. Yine her şey dâhil gitmemiz, sınırsız yiyecek olması benim için harika bir test oldu! Ayrıca orada Murat'ın nasıl davranacağını görmek için sabırsızlanıyordum.
Bütün dikkati benim üzerimdeydi. Evet, bu benim kişisel bir zaferimdi!
Bir hafta sonra, inanılmaz derecede saf denizi ve dalgaların sesiyle sıcak bir Kuşadası plajında keyif yapıyorduk. Murat gözlerini benden alamıyordu ve bir dakika bile yanımdan ayrılmadı. Bütün dikkati benim üzerimdeydi. Asla başka kadınlara bakmadı. Evet, bu benim kişisel bir zaferimdi!
Bol bol yemek yedik. Hiçbir şeyde kendimi sınırlamadım. Et, patates, bira, salam, sucuk, yumurta, çörekler, kekler... Her şey dâhil açık büfenin tüm imkanlarını iyi bir şekilde kullandık. Ben küçük porsiyonlarda yedim, çok yemek istemedim. Elbette, düzenli olarak Keto Guru suda eriyen tabletleri içmeyi asla unutmadım
Akşamları, çocuklar oyun ve yüzme dolu eğlenceli bir günden sonra uykuya daldıklarında, Murat ve ben de otel odamızın balkonunda sarmaş dolaş şarabımızı yudumlayarak, sohbet ederek ve mehtabı seyrederek vakit geçirdik. Yatma vakti geldiğinde Murat beni elimden tutup, birbirimizle tanıştığımız günden beri sahip olmadığımız tutku ile seviştiğimiz yatak odasına götürüyordu. Her günümüz ve akşamımız böyle oldu. Mutluluktan ölebileceğimi hissettim!
Ayrılmadan önceki son gece, balkonda Murat benden gözlerimi kapatmamı istedi. Gözlerimi kapadım ve beklemeye başladım. Murat’ın odaya gidip geri geldiğini duyabiliyordum.
"Aç gözlerini!" dedi Murat heyecanla.
Açtım. Murat önümde sağ dizi üzerine çökmüştü. Elinde altın bir alyans tutuyordu.
"Benimle evlenir misin?"
Bir anlığına gözlerimin karardığını hissettim. Tam 7 yıldır bu sözleri duymayı bekliyordum!
Her gün bekledim. Hayal ettim. Defalarca nasıl söyleyeceğini gözümde canlandırmaya çalıştım. Gözlerimin hızla gözyaşıyla dolduğunu hissettim.
"Ciddi misin?" Söyleyecek daha iyi bir şey bulamadım.
"Kesinlikle ciddiyim! Sen tanıdığım en mükemmel, güzel kadınsın ve karım olmanı istiyorum. Gerçekten! Artık gelip gitmek istemiyorum. Her birlikte yaşamamızı istiyorum!"
Ağlamaya başladım, boynuna sarıldım ve gözyaşları içinde fısıldadım: “Evet!”
Eve döner dönmez belediyeye gittik ve evlilik başvurusunda bulunduk.
Kilo sorunumu unuttum. Deniz kenarında tatildeyken bir yandan her şey dahil açık büfeden yiyip bir yandan Keto Guru efervesan tabletleri kullanırken 10 günde 7,5 kg daha vermişim.
Günlerim çok yoğun geçiyordu, bu yüzden kilo problemimi tamamen unuttum. Bu sefer, her şey dahil tatildeyken Keto Guru sayesinde 7,5 kg daha vermişim. Artık günde 1 kg vermiyordum ama dürüst olmak gerekirse, tatildeyken normalden fazla yedim.
Daha sonra kilo vermek için çaba bile sarf etmedim. Sadece gün aşırı Keto Guru kullanmaya devam ettim. Bu kullanım düğüne kadar 5 kilo daha vermemi sağladı .
Düğünümüz çok eğlenceliydi. Nebahat şahidim oldu. Onunla arkadaşlığım o tarihe kadar iyice ilerledi. Ona, bu inanılmaz derecede basit zayıflama tarifi için minnettardım.
Murat, daha sonraları bana içinden hep benim zayıf olmamı istediğini itiraf etti.
Yaşadığım dönüşümün onu çıldırttığını söyledi. İçinden hep benim zayıf olmamı istediğini itiraf etti. Tıpkı şimdi olduğum gibi. Elbette, beni kırmak istemediği için bunu bana hiç söylememişti. Çok düşünceli, bir kocam var!
Not: Murat'la resmen karı koca olduğumuzdan bu yana 3 ay geçti. Bir sonraki adımımız, birlikte rahat edeceğimiz daha büyük bir daire satın almak için şimdiki evimizi satmak olacak.
Şu anda 62 kg 300 gramım ve sabit duruyor üstelik Keto Guru kullanmaya bir ay önce son verdim. Toplamda, 26 kg 100 gr vermiş oldum ve geçen 7 yıllık ilişkimize rağmen hala birbirimize derinden aşığız. Bu harika bir duygu, size söyleyeyim. Bunu hak ettiğimi düşünüyorum.
26 kg 100 gr verdim. Hayalim gerçek oldu!
Hayalim gerçek oldu! Hayalim gerçek oldu! Hayal ettiğimden daha iyi oldu! Evet, Nebahat ile karşılaşmam ve bana yardımcı olması bir şanstı. Tamamen bir rastlantı sonucu oldu. Ve ben bu fırsattan faydalandım.
Bu tür bir şans, herkesin karşısına çıkabilir, nadir olsa da. Hepimiz günlük koşturmaca içindeyiz. Hayatımızı kazanma peşindeyiz. Dünyaya duyulan güvensizlik hissi, çoğumuz karşımıza çıkan bu şansı görmesini engelliyor.
Tavsiyem: Her zaman şansınızı yakalamaya çalışın. Hayatınızda meydana gelen olaylar, belli bir nedenle tanıştığınız yeni insanlar, bir yerlerde karşınıza çıkan ve okuduğunuz bir hikâye, her şey bu şansın anahtarı olabilir! Bunun bir anlamı olduğunu anladığınızda beklemeyin, şansınızı yakalayın! Bu, Hayattaki en büyük mutluluğu nasıl yakalayacağınızın sırrıdır. Karşınıza çıkan fırsatı değerlendirdiğinizde, hayatınızın tahminlerinizin ötesinde iyileştiğini göreceksiniz.
Nebahat’nin hikayesini dinledikten sonra ilk başta bunun uydurma olduğunu düşündüm. Ama yine de bana verdiği tarifi denedim ve efervesan Keto Guru tabletlerini kullandım çünkü deneyene kadar kesin bir şey bilezdim. anlattıklarına şüpheyle yaklaşabilir ve bu fırsatı değerlendirmeden geçip gidebilirdim. Hayatım karmakarışık olurdu. En iyi ihtimalle, hiçbir şey değişmezdi! Dahası, şansımı kaçırdığımı asla bilemezdim…
Gerçekten mutlu, güzel, çekici ve delicesine arzulanan biri olmaya kararlı olanlar için Nebahat'in karşılaştığımızda benim için yaptığı iyiliği yapacağım. Size, Nebahat’in bana söylediği, Keto Guru efervesan tablet üreticisinin sitesinin nerede olduğunu göstereceğim. Aşağıdaki, ÜRETİCİ FİRMANIN SİTESİNE GİT yazılı yeşil düğmeyi tıklamanız yeterli. Firmanın sitesi açılacak. Ondan sonra ne yapacağınız size kalmış.
