Günümüzde ateşin en ufak yükselişi bile anneleri telaşlandırmakta ve hemen düşürmek çabasına sokmaktadır. Ancak ateşin aslında çok da olumsuz bir şey olmadığını bilmenizde fayda var. Ateş zarardan çok fayda sağlar. Vücudun mikroplara karşı savaştığının bir göstergesidir. Bilimadamları ateşi şöyle açıklıyorlar:

Vücudu istila eden çeşitli mikroplar, virüsler ve bakterilere karşı savaşan akyuvarlar interlökin adı verilen bir hormon salgılarlar. Bu hormon beyne giderek vücut ısısını ayarlamasını söyler. Böylece vücudun ısısı artınca akyuvar hücreleri istilacılara karşı daha iyi savaşırlar. Ayrıca yüksek ısıda bu hastalık yapan organizmalar savunmasız kalırlar. Hatta bazen vücut ısısını çok düşürerek mikropların mineral ihtiyacını karşılamasını önleyerek onları ölüme terkederler. Vücuda bir virüs saldırdığında ateş sayesinde vücuttaki antivirüs maddelerinin ve interferonun üretimi hızlanır.
Kısacası ateş aslında vücudun enfeksiyona karşı geliştirdiği önemli bir savunma mekanizmasıdır. Doktorlar altı aylıktan büyük bebeklerde ateş 39 dereceyi geçmeden düşürmeyi önermiyorlar. Ancak ağrılar sızılar çok olursa Calpol tarzı ağrıkesici ve ateş düşürücü özelliği olan bir ilaçtan az miktarda verebiliyorlar. Ateşin kaynağı bir enfeksiyonsa antibiyotikle tedavi gerektiriyor olabilir. Bu durumda antibiyotikler hastalıkla mücadele ettiğinden ateşi dolaylı yoldan düşürmüş olurlar.
Eğer kan zehirlenmesi ya da sıcak çarpması gibi farklı bir sebepten ateş yüksekse ateşin derhal düşürülmesi gerekir. Ayrıca altı aydan küçük bebeklerde ateşin yüksek olması tehlikeli olabilir. Ateş, vücudun enfeksiyonlara cevabı olduğunda nadiren 41 dereceyi geçer asla 42 dereceyi aşmaz. Sıcak çarpması gibi durumlarda ateş 45.5 dereceye kadar yükselebilir. Acil müdehale gerekir.

Bebeğin Ateşini Nasıl Ölçeceksiniz? 
Genelde her annenin yaptığı gibi dudaklarınızı bebeğinizin alnına değdirin. Eğer sıcak geliyorsa bebeğin ateşi yükselmiş demektir. Ancak bazen bebeğin dış sıcaklığı normal gibi gözükse de iç ateşi olabilir. Bebeğinizin hareketlerinde bir anormallik seziyorsanız, hasta gibi görünüyorsa, daha büyük çocuklarda halüsünasyon görmeler varsa ateşi derhal ölçmenizde fayda vardır.


Rektal yoldan ateşi ölçmek:
 Bebeğinizi alt açtığınız yere yatırın ve bezini çıkarın. Bebeğin iki ayağını bir elinizle kavrayarak yukarı kaldırın. Eğer bebeğiniz bu şekilde huzursuz oluyorsa onu yan yatırabilirsiniz veya dizlerinizin üzerinde yüz üstü yatırabilirsiniz. Rektal olarak kullanacağınız dereceyi asla ağızda kullanmayın. Derecenin ağız kısmı (****l kısım) tamamen girinceye kadar makata sokun. Bebeğin poposunu elinizle sıkıştırarak en az iki dakika bekleyin. Bu arada bebeğinizi sakinleştirmek için şarkı söyleyebilirsiniz veya televizyon seyrettirebilirsiniz. Bebeklerde en güvenilir yöntemdir. 

Koltuk Altından Ateşi Ölçmek:
 Bebeğinizin koltuk atına dereceyi yerleştirin ve kolunu bir elinizle sıkıştırın. Kolunu dirseğinden sıkıştırın ki oynama olmasın. Bu şekilde en az dört dakika tutmaya çalışın. Bebeğinize kolunun altında bir şey olduğunu unutturmaya çalışın. Kucağınızda gezdirin. Onu oyalamak için bildiğiniz her yöntemi deneyin

.
Ağız Yoluyla Ateşi Ölçmek: Ancak büyük çocuklarda mümkündür. Dereceyi dilinin altında tutması ve ağzını kapalı tutması gerekir. Bu da çocuğunuz dört beş yaşına gelmeden pek mümkün olmaz. Derece 2-4 dakika bu şekilde tutulmalı. 
Hangi Değerler normaldir? Ağız yoluyla ölçülen ateş eğer 37 dereceyse normaldir. Koltuk altı bu değerden yarım derece kadar daha düşüktür. Yani Koltuk altı 36.5 derece normaldir. Rektal olarak ise ateş daha yüksek çıkar. Rektal 37.5 derece normaldir. 
Bebeğinizi Ne Zaman Doktora ***ürmelisiniz? Bebeğinizin ateşi rektal olarak 40.5 derecenin üzerindeyse, havale geçiriyorsa, sürekli ağlıyor ve sakinleşmiyorsa, ensesi sertse ve başını öne eğemiyorsa, sıcak çarpması olasılığı varsa, cildinin her hangi bir yerinde mor noktalar varsa, havale geçiriyorsa, iki aylıktan küçükse derhal acile ***ürün. Bu arada üzerini çok sarmalamayın ve ateş düşürücü fitil uygulayın.
Eğer bebeğiniz iki aylıktan büyükse, rektal ateşi 39 dereceden fazlaysa, susuz kalma belirtileri görüyorsanız (idrar koyu sarı ve az, gözyaşı yoksa, bezinde kırmızı lekeler varsa), ateş ilaçla düşmüyorsa, bir kaç gündür hafif seyreden ateş birden bire yükselmişse, ateş 24 saatten uzun süredir yüksekse, bebeğiniz çok huzursuzsa, davranışında değişiklik varsa bebeğinizi uygun bir zamanda doktora gösterin.

Ateşi Nasıl Düşüreceksiniz?
 Ortamı 20-21 derecede tutun. Bebeğinizin üstündekileri çıkarın. Üzerinde yalnızca badi (body) kalsın. Hava sıcaksa yalnızca beziyle dursun. Ateş rektal olarak 39 dereceden yüksekse ateş düşürücü İbufen (yalnızca doktorunuz önerdiyse) veya Calpol gibi ilaçlar verebilirsiniz. Ateşi düşürmek için aspirin vermeyin. Ateşin kaynağı viral bir hastalık olabilir. Paranox türü fitil de uygulayabilirsiniz. 


Ateşi düşürmenin en iyi yolu ıslak bez uygulamasıdır.
 Bunun için bebeği havlu üzerine yatırın. Bir kaba ılık su doldurun. Beş tane bez veya mendil alın. Ilık suyla ıslattığınız bezleri sırayla alnına, kol altlarına, bacaklarının üst kısmına yayın. Bu işlemi bezler ısındıkça tekrarlayın. Bu uygulamayı en az yarım saat sürdürün. Vücut ısısının düşmesi için bu süre gereklidir. Bu sürenin sonunda ateşi tekrar ölçün. Bu arada kapdaki su ısınmışsa değiştirin. Ateşi düşürmenin en etkili yolu ıslak bez uygulamasıdır. Ancak ateş tekrar yükselebilir. Eğer ateş 24 saat boyunca tekrar tekrar yükseliyorsa mutlaka doktora danışın.
Bebeğiniz yüksek ateşliyken daha çok kaloriye gereksinim duyar. Onu sevdiği gıdalarla besleyin. Ne yemek
 istiyorsa verin. Gofret çikolata cips gibi besinlerin değeri yoktur. Ama mesela bebeğiniz muzu çok seviyorsa ona istediği kadar verebilirsiniz. Ya da ekmek, bebe bisküvisi, meyve, yoğurt gibi. Ayrıca sıvı alımını artırmaya çalışın. Ancak içmek istemiyorsa asla zorlamayın. Çeşitli sıvıları sürekli sunmaya devam edin. 


Bebeklerde Ateşle Gelen Havale Sırasında Neler Yapılmalı saglikbilgisi.com

Bebeklerde Atesle Gelen Havale

Son zamanlarda salgin halini alan grip, herkeste yüksek ates nedeni oluyor. Özellikle bebekleri olan aileler, atesle gelen havaleden endise ediyorlar. Gerek telefon ve gerekse mektupla bana ulasan okurlarim arasinda, bebeklerdeki yüksek ates karsisinda ne yapmalari gerektigini soran okurlarim çok fazla. Bu yazimda bebeklerdeki yüksek ates ve havale nöbetleri hakkinda açiklamalar yapacagim. 
Bebeklerin hastaliklarini anlamak çok kolay degil. Derdini anlatamadiklari için, sadece aglarlar. Genelde huzursuz ve çok aglayan bir bebekte de aglama da ipucu olarak degerlendirilmeyebilir. Eger bebegin yeme, içme ve uyuma aliskanliklarinda dikkat çekici bir degisme varsa, o çocugun hasta oldugu düsünülür. Her hastalik ates yükselmesine neden olmazsa da, bebeklerde ve küçük çocuklarda infeksiyon hastaliklari daha sik rastlandigi için, hastaliklarinin büyük bir kisminda ates yükselmesi olacaktir. Bu nedenle bebegin atesini ölçmek sagligi hakkinda bilgi verecektir. Cildin terli ve bebegin hareketli olmasi nedeniyle, koltuk alti yerine makattan ates ölçmek daha dogrudur. 

Eger bir bebegin makattan ölçülen atesi 38 dereceden fazla ise, o bebekte yüksek ates oldugunu kanitlar. Ancak çogu zaman atesin yüksekliginden çok bebegin genel durumu daha da önemlidir. Atesi normale yakin ama halsiz, devamli uyuyan, mama yemek ya da süt içmek istemeyen bir bebek, 39 derece atesi olmasina ragmen, canli hareketli, beslenmesini sürdüren bir bebege oranla daha hastadir. Eger iki ayliktan küçük bir bebegin atesi 38 dereceyi asarsa doktora götürmek gerekir. Iki ayliktan büyük bebek için doktora götürme siniri 39 derece atestir. Ancak daha düsük rakamlarda da olsa ates, üç günden daha fazla sürüyorsa, doktora götürmek gerekecektir. 


Yüksek atesin tehlikeleri nelerdir? 

Ates yükselmesi vücudun savunma mekanizmalarindan biridir. Vücutta virüs ya da bakteri cinsi bir hastalik etkeni oldugunu ve vücudun buna karsi tepki gösterdigini kanitlar. Ates yükselmesi halinde hastalik etkenleri faaliyetlerini sürdüremez ya da ölürler. Bu nedenle ates yükselmesi hastanin yararina bir durumdur. Ancak, yüksek atesin devam etmesi, vücudun hastaligi yenemedigini gösterir. Hastaligin devam etmesi organlarda kalici bir bozukluk yaratabilecegi için, müdahale edilmelidir. Doktor, yapacagi muayeneden sonra hastaligi teshis edecek ve gerekli önlemleri alacaktir. Gerekli tedaviye baslamadan atesi düsürmek yararli bir davranis degildir. 

Atesin, savunma sistemi için yararli oldugunu belirttim ancak bunun tek istisnasi, yüksek atesle gelen havale nöbetidir. 


Havale nedir? 


Beyin hücrelerinin normal disi bir aktivite göstermesi sonucu ortaya çikan, vücuttaki istemsiz kasilmalara, tip dilinde konvülsiyon, halk arasinda da havale adi verilmektedir. 

Tipik bir havale nöbetinde bebek suurunu kaybeder, kol ve bacaklari kasilir. Birkaç saniye sonra, kol ve bacaklarla yüzde ritmik kasilmalar olmaya baslar. Bir süre sonra da bütün belirtiler kaybolur. 

Havale nöbetleri genellikle 6 aylik ile 5 yas arasindaki çocuklarda olur. Çogu zaman yüksek ates ile beraberdir. Ancak atesin yüksekligi ile havale geçirme arasinda her zaman bir ilinti yoktur. Yani bazilarinda çok yüksek ateste havale olmazken, bazi bebeklerde daha düsük ateslerde bile havaleye rastlanabilir. Çocuklarin %4-5 inde hayatlarinda en az bir kez havaleye rastlanirken, bunlarin yarisinda bir kereden sonra havale görülmez. Eskiden, havale geçiren çocuklarda mutlaka beyin hasari kalacagi düsünülürken, bunun dogru olmadigi artik anlasildi. Önemli olan havalenin kendisi degil, havaleye neden olan hastaliktir. Bu iyi tedavi edilmedigi taktirde hasar kalabilir. 

Havale sirasinda neler yapilmali? 


Havale nöbeti anne ve babalar için korkutucu olabilir. Ancak bilmeniz gereken en önemli sey, havalenin birkaç dakika sonra kendiliginden geçecegidir. Eger bebegin atesi yüksekse, düsürmek için, giysilerini çikartmak, basina ve gögsüne islak bez koymak, tüm vücudu serin su ile islatilmis bezlerle silmek yararlidir. Havale geçiren bebekte, kolonya gibi alkollü maddeler kesinlikle kullanilmaz. Ayrica ates düsürmek için su dolu küvete sokmak da tehlikeli olabilir. 

Kusmaya baslarsa, yüzükoyun ya da yan yatirarak kusmugun nefes borusunu tikamasini önleyin. 

Nefes almasi güçlesirse, alt çenesini hareket ettirmeye çalisarak nefes almasina yardimci olun. Çogu insan, havale geçiren kisinin dilini isiracagini ya da yutacagini ve nefes yolunun kapanacagini düsünür. Dil isirma olursa da çok önemli degildir. Bunu önlemek için agzina elinizi ya da baska cisimleri sokmak tehlikeli olabilir. 

Eger nefesi durursa, yapay solunuma baslamayin, kisa bir süre sonra kendiliginden soluk alip vermeye baslayacaktir. 

Havale nöbeti geçtikten sonra, bebegin devamli doktoru varsa, ona haber verin. Bebegi muayene etmek isteyecektir. Eger bu doktora ulasamiyorsaniz, bir hastanenin acil kismina götürün. Yukarida da belirttigim gibi, havaleye neden olan hastalik, çogu zaman havaleden daha ciddi sorun yaratir.